BAŞARILI ve DENEYiMLi ÇOCUK DiŞ HEKiMi GÜLCAN ŞAHiN / iNAYDIN DERGiSi EYLÜL 2019 SAYISI RÖPORTAJI

Kendinizi 1 cümle ile tanıtın dersek…

Çocuklarına, mesleğine ve doğaya aşık, Aydın 'da yaşamayı çok seven, enerjisini insanların gülümsemesinden alan bir hekimim :)

Hekim olmaya nasıl karar verdiniz ?

Aslında konservatuara gitmek istiyordum ama öğretmenlerim derslerim iyi olduğu için müziği hobi olarak yapmamı önerdiler. Lise son yılında hem dişlerime bakım yapan hemde harika gitar çalan müzisyen bir hekimle tanıştıktan sonra, onun gibi diş hekimi olmaya karar verdim. 2006 yılında Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesini derece ile bitirdim. Uzmanlığımı ise İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde tamamladım. Halen yurt içi yurt dışı akademik çalışmalarda aktif olarak görev almaktayım.

Neden Çocuk üzerine uzmanlık yapmayı tercih ettiniz, zor değil mi ?

Her zaman çocuklarla iletişim kumak daha keyifli ve verimli gelirdi. Onların temiz dünyaları, sevgileri, korkuları öyle berrak ki... Tam anlamıyla sizi genç ve dinamik tutuyorlar. Anne olduktan sonra doğru yolu seçtiğimi daha iyi anladım. Kendimi kliniğe giderken işe gider gibi hissetmiyorum. Orası benim yaşam ve keyif alanım. Çocuk hastalarımla birlikte de olduğumda zaman su gibi akıyor. İnanın vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorum.

"Her zaman çocuklarla iletişim kurmak daha keyifli ve verimli gelirdi. Onların temiz dünyaları, sevgileri, korkuları öyle berrak ki... Tam anlamıyla sizi genç ve dinamik tutuyorlar."

Sadece çocuk hasta mı bakıyorsunuz ?

Diş hekimi korkusu olan yetişkin hastalarım da çok fazla. Hatta bu aralar çocuk hasta kadar yetişkin hasta da bakıyorum. İşin temeli güven vermek ve gerçekten insanı sevmekten geçiyor. Aslına bakarsanız insanların diş hekiminden çok büyük beklentileri yok. Yalnızca biraz anlaşılmak istiyorlar. Tabi hastalarınıza verdiğiniz değeri görmek onları mutlu ediyor. Tedavi sürecinde karşılıklı güven ilişkisi de çok önemli kuşkusuz.

Bu yoğunlukta akademik çalışmalara nasıl vakit ayırıyorsunuz ?

İstanbul'dan Aydın’a ailem burada olduğu için geldim. Buraya dönerken tek korkum akademik çalışmalarıma son vermek zorunda kalabileceğimdi. Ancak hem klinisyenlik yapıp hem de araştırmalara aktif katılabildiğim için çok mutluyum. Hatta zaman zaman yurt içi ya da yurt dışından gelen öğrencilerim klinikte bana eşlik ediyorlar.

“Kendimi kliniğe giderken işe gider gibi hissetmiyorum. Orası benim yaşam ve keyif alanım. Çocuk hastalarımla birlikte de olduğumda zaman su gibi akıyor. İnanın vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorum.”

Bu yoğunlukta çocuklarınıza nasıl vakit ayırıyorsunuz ?

Çocuklarım da benim gibi biraz hareketli, birlikte hafta sonunu iple çekiyoruz, o kamp senin bu sörf kulübü benim hiç durmadan geziyoruz. Aydın'ın doğasına yıllarca hasret kaldık. Birlikte acısını çıkarıyoruz. Ama en önemlisi onların okul, benim de işten kalan tüm zamanlarımızı daima birlikte geçirmemiz. Birbirimize temas edip, sevgimizi aktarıyoruz.

Hastalarınız en çok hangi yaş aralığında ?

Çocuk diş hekimleri 0-14 yaş arasına daha sıklıkla bakar. Ayrıca zihinsel ya da bedensel engelli ya da bakım ihtiyacı olan hastalarla da ilgileniyoruz. Çocuk hastalar dışında en çok zevk aldığım iş estetik uygulamalar. Bu yüzden çoğunluk tabi ki çocuk olmak üzere her yaş grubundan hastam var.

Çocuk hastalarınız size en çok hangi şikayetle başvuruyor ?

Diş çapraşıklığına bağlı estetik sorunlar, düşme çarpma sonrası görülen çene ve diş kırıkları, parmak emme gibi kötü alışkanlıkların çenede yarattığı deformiteler ve diş çürüğüne bağlı şişlik ve ağrılar.

“Çocuklarım da benim gibi biraz hareketli, birlikte hafta sonunu iple çekiyoruz, o kamp senin bu sörf kulübü benim hiç durmadan geziyoruz. Aydın'ın doğasına yıllarca hasret kaldık. Birlikte acısını çıkarıyoruz.”

Çocuk hastalarınız sizi en çok üzen vakalar hangileri ?

Bunlardan en çok bizi anaokulu dönemindeki çocuklarda görülen ve diş çürüğüne bağlı akut ağrı ve şişliği olan hastalar üzmekte. Çünkü çocuk kendi yaşının üzerinde ağrı ile tanışmış oluyor. İşte bu aşamada çocuk ile güven köprüsü oluşturabilirsek zor dahi olsa tedavi basamaklarını yavaş yavaş tamamlayabiliyoruz. Hatta çoğu zaman çok korkan hastalarımda “ben arkadaşın olmak istiyorum, doktorun olmak zorunda değilim” diyorum. Ancak zaman zaman çocuk korkusunu kontrol edemediğinde ya da ağzındaki sorun çocuğun tolere edebileceği sınırların üzerindeyse ameliyathane ortamında uyutarak tedavi yapmak durumunda kalabiliyoruz. Aslında öncelikle ve önemli olan, çocuk ağrı ile tanışmadan ve sorunlar tedavi gerektirecek aşamaya gelmeden önce çocuklarımıza düzenli ağız sağlığı kontrolü yaptırmak.

Sağlıklı bir ağız için anne ve babalara önerileriniz ne olur ?

Çocuğumuzun beslenme ve ağız hijyenine destek olarak, daha sağlıklı dişlerle hayatını sürdürmesini sağlayabiliriz. Kraker, ekmek, tatlandırılmış kahvaltılık gevrekler, pasta, kurabiye, kurutulmuş meyve, patates cipsi, yüksek şeker içerikli bebek mamaları, asitli veya şekerli içecekler gibi besin maddelerinin çürük yapma potansiyeli yüksektir. Yüksek düzeyde protein, orta düzeyde yağ, minimal düzeyde karbonhidrat,yüksek konsantrasyonda kalsiyum ve fosfat içeren ve tükürük salgısını aktive eden süt, peynir, et, yumurta, fıstık ve bazı sebze çeşitleri gibi besin maddelerinin ise diş çürüğü oluşturma potansiyelleri çok düşüktür. Beslenme tercihlerimizi buna göre düzenleyebiliriz. Bebeklikte dişler ilk çıktığı aydan itibaren aile tarafından temizlenmeli ve okul dönemine kadar çocuğa ağız bakımında destek olunmalıdır. Çocuğun genel temizliğine eşlik etmek gerekiyorsa, diş temizliğinde de destek gerekeceğini unutmayalım.